Wednesday, March 25, 2009

Kış'dan Bahar'a

Bir tomurcuğun içine sıkışıp kalmanın, çiçek açmanın riskinden daha acı verici olduğu o gün işte geldi. - Anais Nin

Günlerdir tomurcuğumun içinden kafamı uzatıp uzatıp bakıyorum, bahar gelmiş mi diye. Bazen güneşe aldanıyorum, bazen de üşüyüp hemen içeri kaçıyorum.

Kış ayları içime döndüğüm aylardır. Bir battaniyenin altında, elimde sıcacık bir bardak çay, hemen yanımda da kitaplarımla otururken, dışarıdaki soğuk hava, karanlık ve kısacık günler beni yavaş yavaş kendi içime doğru huzurlu bir yolculuğa çıkarır. İşte o aylarda düşünürüm, tartarım,hayal kurarım, kimi zamanda acımasızca yargılarım. Ama hepsinden önemlisi ruhumu besler ve biriktirmeye başlarım.

Bu kış da, mumların yandığı, hafif tarçınlı tütsü kokularının evin her tarafında dolandığı akşamlarda, dışarda yağan yağmurun sesiyle, camlara vuran görüntüsüyle uzun yolculuklara çıktım. Kiminde çok tanıdık bildik görüntülerle karşılaştım, kiminde ise yabancı ve çoğu kezde anlamlandıramadığım.

Bu ayların dinlendirici rehavetine kapılmış giderken, bir gün eve koca bir demet nergislerle dönüverdim. İşte o zaman fark ettim ki, artık çiçeklenip dışarı açılmanın, resmen kışı bitirmenin zamanı gelmiş.

Uzun zamandır hayal edilmiş ve artık yollarına düşme zamanı gelmiş bir ülke, yazılacak yazılar, aranacak arkadaşlar, ilkbahar güneşinin altında geçirilecek aylak saatler, ağaçlardaki çiçekler, sokaklardaki yavru kediler, gökyüzünde yavaş yavaş uçuşan beyaz bulutlar, yeni kokular, yeni tatlar, yeni heyecanlar, ve 'an' lar hepsi beni bekliyor.

Ve artık resmen ilan ediyorum: BENİM BAHARIM GELDİ.....

2 comments:

Brajeshwari said...

bende haftasonu getirmeyi planliyorum..Sonra beraber cicek acabiliriz Aysegul...;)

La Loba said...

Arada bulutlanıyor ama hemen dağıtıyorum onları. Benim de baharım geldi :)