Wednesday, December 24, 2008

Grady Bankhead

Hayata dair, bazen öyle ummadık yerlerden veya kişilerden ilham alırız ki,kendimize de şaşarız, hayata da. Grady Bankhead, Amerika’nın Alabama eyaletinde, ömür boyu hapse mahkum olmuş, iri yarı zenci bir Amerikalı.



5 yaşındayken, bir gün annesi 3 yaşındaki kardeşi Danny ve ona en güzel giysilerini giydirir. Araba ile şehir dışına çıktıktan sonra, iki kardeşi kırlık bir bölgede terkedilmiş bir evin varendasına bırakarak kendisini beklemelerini ister. İki kardeş bütün gece beklerler, sabah olunca bir su birikintisinin içinde buldukları ölü bir kuşu yemeğe çalışırlar. Çocukların bulunması birkaç gün sürer. Kalbi zayıf olan Danny, bu olaydan kısa bir süre sonra ölür. Grady yıllarca kardeşinin ölümünden kendini sorumlu tutar. Annesini bir daha görmesi ise yıllar sonrası olur. O sırada idam mahkumları için hazırlanan özel bir tesiste idam sırasının gelmesini beklemektedir.

8 yıl idam günü bekledikten sonra, dava aşamasındaki bir detay nedeni ile cezası af şansı olmaksızın ömür boyu hapise çevrilir. Suçu, silahlı bir soygun sırasında, tetiği çeken o olmamasına rağmen, cinayete iştiraktir.

Ben, Grady’i Dhamma Kardeşleri adlı, hapisanede verilen meditasyon eğitimlerini konu alan bir belgeselde izledim. ‘ Burası benim evim, gidecek başka yerim yok. Yaşamımdan, yaşadığım yerden memnun değildim. Evimin güzel ve huzurlu olmasını istiyordum. Bir şeyler yapmam gerekiyordu ama anladım ki, çevremi değiştirmeden önce kendimi değiştirmem gerekiyordu ve meditasyon yapmak, bu değişimi yapmama yardımcı oldu’ diyordu.

Hangimiz zaman zaman, hayatımızdan, sorumluluklarımızdan şikayet edip, kaçıp gitme, yepyeni bir hayata başlama fantazileri kurmuyoruz ki.. Gerçek hayatta , kaçıp gidip yepyeni bir hayata başlamak olasılığı olmadığı içinde , çoğu kez şikayet edip mutsuzluğumuza mutsuzluk katarak yaşayıp gidiyoruz. Oysa çoğumuzun hayal bile edemediği bir hayatı yaşamış ve 20 yıldır da evi hapishane olan Grady’nin dediği gibi, tüm bunların çaresi kendimizi değiştirmekten geçiyor. Çok mu zor? Evet, ama istedikten sonra imkansız değil.

Birkaç yıl önce Grady’nin kızıda bir cinayete kurban gider. Bir yandan kızının yasını tutarken, bir yandan da avukatını arayarak, idam cezasına çarptırılan suçluya yardım etmesini ister.

O bunları anlatırken, ben ekrandan bana yansıyan son derece huzurlu ve kendisi ile barışık bu ‘azılı’ suçluyu hayranlıkla seyrediyordum. O ise ‘ hiçbir şey kalıcı değildir, her şey değişir, sakin olun, ne yaşadığınızı anlayın, kabul edin, geçip gitmesine izin verin ve hayatınıza devam edin’ diyordu.

Kaynak: Belgesel- Dhamma Brothers, direktör : Jenny Philips

Fotoğraf: imdb.com

Saturday, December 20, 2008

Yola çıkma zamanı

Orhan Pamuk ' Bir gün bir kitap okudum ve bütün hayatım değişti' diye başlamıştı Yeni Hayat romanındaki kahramanının yolculuklarına.


Tıpkı onun gibi bende bir gün bir kitap gördüm ve hayatımı değiştirecek bir yolculuğa çıkmaya karar verdim.



Kitabı aldım ama okumadım çünkü beni bu karara iten sadece başlığıydı. ' The Best Year of Your Life - Hayatınızın En Güzel Yılı '. Kitap neredeyse bir yıldan fazladır masamın üzerinde duruyor. Yazarı Debbie Ford, inci gibi beyaz dişleri ile sürekli bana gülümseyerek, hadi artık oku beni diyor ama ısrarla okumuyorum. Bu uzun yolculuk sırasında bir gün mutlaka okuyacağım ama şimdilik adının verdiği ilham bana yetiyor. Bu yılı bende hayatımın en güzel yılı yapmaya kararlıyım ama bu benim yolculuğum olmalı, Debbie Ford'un ki değil...


Mavilimon'da çıktığım fiziksel yolculukları uzun uzun sizlerle paylaşıyorum. Şimdiki çok daha zorlu bir coğrafyada yapılacak, ve umarım dönüşü olmayacak bir yolculuk olacak. Ama yinede kararlıyım, bu yılı hayatımın en güzel yılı yapacağım.