Saturday, May 30, 2009

İçerken Meditasyon



Aşağıdaki meditasyonu alkolsüz içeceklerle yapmanız tavsiye ediliyor ama ne yalan söylemeli ben buz gibi bir kadeh beyaz şarap elimdeyken sanki daha iyi beceriyorum....


İçinde su, meyva suyu, kahve ya da çay olan bardağınıza uzanan elinizin farkına varın.......Eliniz, parmaklarınız bardağa dokunduğunda ne hissediyorsunuz??.... Sıcak mı, soğuk mu, ılık mı? yüzey pürüzsüz mü?......Bardağı elinize alıp tuttuğunuzdaki hislerinizi farkedin.....Ağırlığını hissedin......Bardağı tutarken parmaklarınızda, elinizde, kolunuzda kullandığınız kaslarınızı hissediyormusunuz?.....Hatta bardağı dudaklarınıza yaklaştırırken, ağzınızın sulanmaya başladığını bile hissedebilirsiniz......Bardak dudaklarınıza değdiğinde ne hissediyorsunuz?..... Sıcak, soğuk, ılık ya da pürüzsüz mü?......Yutmadan önce ağzınızın içindeki sıvının farkına varın......Tadını alın.....Sıvının boğazınızdan aşağı midenize doğru ilerlediğini hissedin......İçmeye devam edin.......İçtikçe tüm hareketlerinize, hislerinize farkındalığı getirin.....Şimdiki anın ve içkinizin tadını çıkarın.
Fotoğraf: flickr/konaboy

Thursday, May 28, 2009

Tatil...

Bazen aslında ihtiyacımız olan tek şey kısacık bir tatil...

Aslında çok da değil,

  1. şehirden kaçmak
  2. vapura binip rüzgara karşı oturmak
  3. martılara simit atmak
  4. günlük hayattan uzaklaşmak
  5. güneşi doya doya hissetmek
  6. faytona binmek
  7. elele amaçsızca sokaklarda dolaşmak
  8. hayaller kurmak
  9. fayton işletmeciliği hakkında uzun uzun bilgi almak
  10. sebebli sebebsiz gizlice öpüşmek
  11. denizi seyretmek
  12. zihni boşaltmak
  13. balık + bira
  14. enerji depolamak
  15. eski evlere hayran olmak
  16. derin derin nefes almak
  17. gevşemek, huzur bulmak
  18. kahverengi deniz analarından ürkmek
  19. yaşadığımız şehir için şükran duymak
  20. mutlu olmak

için gereken aslında sadece 6 saat....

Friday, May 22, 2009

Beklemek

Huzur içinde ellerimi kavuşturuyor ve bekliyorum
Rüzgara, gelgite ya da denize aldırmıyorum
Artık zamana yada kadere isyan etmiyorum
Bana ait olan bana gelecek çünkü.
John Burroughs

Wednesday, May 20, 2009

Mutluluk bir beceridir

Mutluluğun aslında kişisel becerilerimizden biri olduğunu düşünüyorum. Hayatımızı, çevremizi hangi renklerle algılıyorsak, o renkler siniyor tüm yaşadıklarımıza. Aslında iş çok para, yada başarılı olmaktan da geçmiyor. Nice zengin ,başarılı, mutlu olmak için herşeye sahip diye düşündüğümüz gözlerinin feri kaçmış insanların yanında, bir lokma bir hırka misali eviyle, ailesiyle, dostlarıyla sade hayatlar yaşayan mutlu yüzleri görebiliyormusunuz? Onları görebilme becerisine sahipmisiniz???

Mutlu olmak galiba, mutlu olma kararını almaktan geliyor. Yaşamımızdaki her şeye, herkese bizim(le) oldukları için teşekkür edip, şükran duymak ve tadını çıkarmak gerekiyor. Aslında ne kadar basit değil mi??

Mutlu olmak bir seçim, bir beceri.. Ruhumuzun hayata karşı duruşu.... Her beceride olduğu gibi üzerinde çalışılması gerekiyor. Üzerinde çalıştıkça ustalaşacağımız, ve bir süre sonra şartlar ne olursa olsun bizim ayrılmaz bir parçamız olacak bir beceri. Öyle ise neden yarın sabah yataktan kalkarken yüzünüze kocaman bir gülümseme kondurup, güne mutlu yaşama kararı ile başlamıyorsunuz. Bir süre sonra alışkanlık yapacaktır, şaşırmayın..
Fotoğraf: Akihiro Furuta

Sunday, May 17, 2009

Beagle Yavrusu Bekleniyor...

Kocaman mutluluklar bazen küçücük yüreklerde gizlidir. İşte bizde artık küçücük bir yürekteki kocaman mutluluğu paylaşmaya hazır hissediyoruz kendimizi. Eğer beğenirse adını hazırladık (coco), yatacağı yer hazır,evin hemen yakınında da kocaman bir parkı var, hatta sevgili ile uzun uzun yapılan karşılıklı görüşmeler sonucu koltukların üzerine çıkma izni bile koparıldı. Şimdi sadece gelip bizi bulmasını bekliyoruz.


Wednesday, May 13, 2009

Yürürken Meditasyon

Geleneksel olarak yürürken yapılan meditasyonlar çok ağır bir tempoda yapılır ama siz bunu istediğiniz hızda yapabilirsiniz. İsterseniz alışveriş yaparken olsun, isterseniz hızlı hızlı bir yere yetişirken, yada koşarken, her zaman olduğu gibi seçim sizin.......



Yürürken nefes alıp verişinizin farkına varın......Sonra dikkatinizi ayaklarınıza yöneltin......Ayaklarınızın yere bastığını hissedin......Önce topuklarınızın yere bastığını hissedebiliyormusunuz?.......Sonra ayağınızın orta kısmı.....En sonunda da bir sonraki adım için sizi ileriye doğru iten ayak parmaklarınızı?......Bedeninizin diğer kısımlarını hissedin...Her hangi bir yerde bir kasılma, ağrı yada acı hissediyormusunuz?...... Ya da tamamen rahat ve huzurlu musunuz?.......İçinizdeki bir başka bedenin varlığını ve oradaki canlılığı hissedebiliyormusunuz?....Etrafınızdaki sesleri duyuyormusunuz? trafik, konuşmalar, kuşlar..........Yüzünüzde ve teninizde dolaşan rüzgarı hissedebiliyormusunuz?..... Sert mi esiyor, yoksa hafifçe dokunup geçiyormu?......Havadaki ısıyı hissedin...... Teninizdeki sıcaklığı yada soğuğu.... Etrafınızdaki şeylerin farkına varın.....Ağaçlar, binalar, insanlar, arabalar, bisikletliler..... Etrafınızdaki kokuların farkına varın...Çiçekler, ağaçlar, toprak, arabaların egzosu yada lokantalardan gelen yemek kokuları.... Düşüncelerinizin içinde kaybolduğunuzu farkettiğiniz an, yeniden dikkatinizi bedeninizin hareketlerine yöneltin....Nefes almanız, tüm diğer algıladıklarınız.....Hiçbir zaman tam olarak şimdide olmadığınız için, belkide bu yoldan etrafta neler olduğunu farketmeden binlerce kez geçmişsinizdir......Ancak şimdi bu yaptığınız yürüyüş şimdiki an'da olmak için bir fırsat olacaktır.


fotoğraf: uncommonmuse


Monday, May 11, 2009

Zenginlik

Yeni Zellanda'nın yerlileri Maroi'lere göre bir elma ağacının tek bir elma yerine pek çok elma vermesi doğadaki sonsuz zenginliği gösterirmiş. Ve evinin önünde meyva ağacı olan insan da zengin kabul edilirmiş.

İşte bizimde zenginliğimizin fotoğrafı:

Bu arada çok sevdiğim bir Maroi inanışı daha: İnsan hayatındaki bütün sorunları, düşüncelerin yarattığını ve sorunlarında kemikleri etkilediğine inanıyorlar ve anladığım dertli olan kemiklerde et tutamıyor. Maroi'lere göre zayıf insanlarda bütün dertlerini kemiklerinde biriktirenler, onlara negatif bir ifade olan mini hayaletler diyorlar.

Şimdi anladım ki, 2009'u hayatımın en güzel yılı yapmak için yola çıktığımdan beri ısrarla almaya devam ettiğim kilolar meğerse mutluluğumun işaretleriymiş. Yaşasın Maroi'ler.....

Saturday, May 2, 2009

Ruhu Doyuran Kitaplar (3) - Tanrılar Okulu


..Düşünce çok güçlüdür, düşünüş yazgıdır. Varoluş bizim buluşumuzdur ve bu yüzden sadece bize bağlıdır. Bu dünyadaki yaşantı bir TANRILAR OKULUDUR.
diye yazmış Stefano E. D'Anna. Zor bir kitaptı, zorlu ve uzun bir okuma süresi oldu. Kitabın gizli kahramanı Dremar ile çıkılan yolculuk yalınlığı ile çoğu kez sendeletti, sesinin tonu rahatsız etti ama her bir satırına değdi. Uzun bir okuma maratonuna hazırsanız, kesinlikle derim.
- ....Kendini çürümekten sakınmak için yüreğinde, yetersizlik bilincini, çatışmalarını, kendine acımanı ve seni bağımlı, korkuyla dolu, şüpheci ve mutsuz kılan ipnotik uykunu kesinlikle yenmen gerekir....
- ....İnanmak ve görmek bir ve özdeştir, ama birbirlerinden zaman etkeniyle ayrılan bunları, insanlar farklı şeyler gibi algılayıp inanmak için görene dek beklerler. Istırap çekmek ve acı duymak, insanlığın bu yanıltıcı aralığı doldurmasının tek çaresidir...
- ....Kişinin duygusal durumları, aslında görünür hale geçip, başa gelmek için zamanını ve yerini arayan olaylardır....

Friday, May 1, 2009

Hayatı Basitleştirmek için 12 Zen Kuralı


Avustralya'dan Leonie ve Guam'dan Leo Babauto çok severek takip ettiğim blogcular. Bu kez Leo hayatımızı basitleştirmemiz için gereken 12 zen kuralını yazmış, Leoni resimlemiş, ve Ayşegül'de tercüme etmiş...
  1. Her sabah yerine getireceğiniz en önemli üç görevinizi tanımlayın.
  2. Sadece yaptığınız işe konsantre olun.
  3. Gelen kutusunda bekleyenlerin sayısı sıfır olsun.
  4. E-mail lerinize günde sadece bir kez bakın ve cevaplayın
  5. Her gün 5-10 dakika spor yapın
  6. Çalışırken dışarı ile bağlantınızı kesin.
  7. Çalışma masanızdaki fazlalıkları atın.
  8. Evinize her gün 15 dakika ayırın. Temizleyin ve fazlalıkları atın.
  9. E-mail'lerinizi 5 cümle ile sınırlandırın, kendinizi daha iyi ve kısa ifade etmeyi öğrenin
  10. Yapılması mutlak gerekenler listenizde yer almayan taleplere hayır deyin
  11. Hergün taze sebze ve meyve yiyin..
  12. Her sabah belli bir rutini takip edin.