Wednesday, September 1, 2010

Yaratıcılık

''Yaratıcılık her birimizin içinde olan sanatçıya aittir. Yaratmak bağlantı kurmaktır. Sanat kelimesinin kökeni birbirine geçme, birbirine uymadan gelmektedir ki, bu bizim her gün yaptığımız bir şeydir. Hepimiz ressam olamayabiliriz, ama hepimiz sanatçıyız. Ne zaman bir şeyleri birbiri ile uydursak, yaratırız. Bu ekmek yapmakta olabilir, çocuk da, ya da günü yaşama da..''
Corita Kent


Bu sıralar yaratıcılık ile ilgili çok fazla kitap, blog ve makale okumakla meşgulum. Yaratıcılığın sadece ressamlara, ozanlara, yazarlara verilen tanrısal bir armağan olmadığını, hepimizin içinde bir sanatçı yattığını yeniden hatırlıyorum.

Etrafınızdaki çocuklara bir göz atın. Neredeyse istisnasız hepsi korkusuzca resimler yapıyorlar, yepyeni dans figürleri, şarkılar üretiyorlar, anlatacak sürüyle yepyeni hikayeleri de var.... Ama sonra bir gün büyüyoruz ve içimizdeki bu küçük sanatçıyıda derinlerde sımsıkı kapalı bir kutuya kapatıyoruz ve çoğumuz bu kutunun kapağını da bir daha açmıyor.

İlkokuldayken en ciddiye aldığım işlerden biri evimizin arka bahçesini bir tiyatroya dönüştürüp, arkadaşlarımla, mahalledeki diğer çocuklara kendi yazdığımız oyunları sergilemekti. Küçük bir oyuncu ve kimi zamanda yönetmen olarak neşeyle koşuşturup durduğumu hatırlıyorum.

Kasım ayındaki en büyük aktivitem ise, Aralığın başındaki doğum günüm için arkadaşlarıma davetiyeler hazırlamaktı. O zamanlar kartondan kesip hazırladığım küçük kartların üzerine yaptığım çalışmalara kolaj dendiğini yıllar sonra öğrendim. Ve otuz yıldan fazla bir süreden sonra tekrar bir kolaj yaptığımda ne kadar mutlu olduğuma en başta kendim şaşırdım.

Oturup çocukluğumu düşündüğümde içimdeki sanatçının ürettiği yığınla proje aklıma geliyor. Keyifle gülümsüyor ve sonrada o harika küçük sanatçının yavaş yavaş yok olduğunu hatırladıkça hüzünleniyorum. Ama hiç bir şey için geç değil, değil mi???

Ya sizin, sizin içinizdeki o küçük sanatçı neler üretirdi. Hatırlayın ve onun yaptıklarını tekrarlamaya çalışın ve bakın ne kadar mutlu oluyorsunuz.....

2 comments:

Selen said...

Cocuklarimin dogmasiyla birlikte benim icimdeki sanatci da yeniden uyandi. Oyle egleniyorum ki onlarla birlikte taslari, yapraklari toplayip boyarken, tebesirle yerlere resimler yaparken, yuzlerimizi boyalarla sekilden sekile sokarken, amacsizca birseyler karalayip, boyayip, kesip, yapistirirken. Camurdan kofte yapmak bile cok keyifli :)

neval said...

evet çocukken etrafıma arkadaşlarımı toplar konser verir fal bakardım
nereye gitti cesaretim acaba? öğrenilmiş çaresizliğe kurban gitti galiba